KİTAPLAR
Mırçünneru
Verçaluysı
Babam Aşkale'ye Gitmedi 'de bir ailenin ekseninde İstanbul Ermenileri'nin 1940'lı ve 50'li yıllardaki yaşamından bir kesit sunuyor. Varlık Vergisi uygulaması altında ezilen, varını yoğunu kaybeden bir baba, bu güç koşulları onun yüzüne vuran aile bireyleri ve üç buçuk yıllık zorlu Nafıa askerliği günlerinden sonra geri döndüğünde hiçbir şeyi bıraktığı gibi bulamayan oğul Baret.
Yazar, Baret karekterinde, bir delikanlının hızla değişen toplumsal koşullara uyum mücadelesini ve bireysel çatışmalarını çarpıcı, yalın bir dille sunarken ülkedeki siyasi gelişmelerin azınlıkları nasıl etkilediğini farklı roman karakterlerinin ağzından bire bir ortaya koyuyor. Gazeteci-yazar S.K. Zanku Biberyan'ın bu önemli romanını şu sözlerle değerlendiriyor:"O günler hiç unutulmayacak. Hiçbir kalem bunları gerçek anlamda yazma cesaretini gösteremedi. Biberyan denedi ve başardı. Onun bu romanı istanbul Ermenileri'nin son dönem edebi dünyasında ilerici hareketin ürünü olarak benzersiz yerini koruyacaktır."
Lıgırdadzı
Zaven Biberyan, Türkiye'nin yakın tarihine farklı bir açıdan baktığı Yanlızlar adlı bu romanında, siyasi iktidarın el değiştirmesiyle toplumun da hızlı bir dönüşüm geçirmeye başladığı 1950'li yılların başlarında, İstanbul'un Anadolu yakasında bir sayfiye yerinde, Erenköy'de, bir yaz hafta sonunda yaşananları anlatıyor. Yazar, bu iki günde yaşananlarla, toplumsal sınıfların ve beraberinde çeşitli statülerden bireylerin iç dünyalarının derin bir psikolojik tahliline girişirken, başta insanlar, sonra da Türk, Ermeni, Yahudi, Rum toplulukları arasında iletişimsizliği, ruhların derinliklerinde gizli şiddet eğilimlerini ve bunların sonucunda kişisel-toplumsal davranış kalıplarında oluşan tahribatın getirdiği yalnızlaşmayı konu ediniyor.
Marjinalliğe zorlanmışların içeriden bakışına sahip, Ermenice 'Lıgırdadzı' kitabının Türkçe versiyonu olan Yalnızlar, toplumsal yalnızlığa itilenlerin öfkesiyle bireysel gerçekliklerin kesiştiği noktaya götürüyor bizleri.
TR
EN
FR
ARM